* Mehter hâkimiyettir!
* Mehter azamettir!
* Mehter bağımsızlıktır!
* Mehter bir ant, bir dua, bir niyaz, bir alkıştır!
* Mehter Türk Ulusunun kıtalara yayılmış sesidir!
Mehter dost, sevgi, birlik ve kahramanlık ocağıdır. Mehter, dünyanın ilk ve en eski alaturka Ordu bandosudur.Hun’lar zamanındaki adı Tuğ olan ve vurmalı sazlarla nefesli sazlardan oluşan askeri mızıka okulunun Fatih’ten sonra aldığı isim mehterdir.
Hun’lardan beri Türk savaş tekniğinin vazgeçilmez unsuru olan askeri müziğin amacı, çok uzaklardan duyulan ve gitgide yaklaşan gök gürültüsüne benzer yabancı bir müzmin sesiyle düşmanın moralini bozup savaşacak güç bırakmamak, düşmanı teslim almak suretiyle harbi en kısa zamanda bitirmek ve böylece bir bakıma insan kıyımını önlemektir.
Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehtere ilk olarak Orhun Kitabelerinde rastlanmaktadır. Bu kitabelerde “Kübürge” ve “Tuğ” olarak anlatılan askeri bandonun,11. yy. da yazılmış Divan-ü Lügat-it Türk’te Hakanların huzurunda müzik yaptığını anlatılır.
Dünyanın en eski askeri bandosu olan mehtere ilk olarak Orhun Kitabelerinde rastlanmaktadır. Bu kitabelerde “Kübürge” ve “Tuğ” olarak anlatılan askeri bandonun,11. yy. yazılmış Divan-ü Lügat-it Türk’te Hakanların huzurunda müzik yaptığını anlatılır. O zamanlarda küvrük (kös), tomruk (davul), çenk (zil) ve nay-i Türkî adındaki sazlardan oluşan “Tuğ” lar, savaşlarda ve özel günlerde müzik yapmaktaydılar. Ayrıca “Tuğ” Türklerde hâkimiyetin de sembolü olmuştur. Selçukluların T’abılhâne veya Nevbet hane dediği bu kurumda Hunlardan beri ikisi nefesli, dördü vurmalı altı temel çalgı yer almıştır: İslamiyet ten sonra adları zurna, boru (nefir veya şahnay), çevgan, zil, davul ve kös’e çevrilen yurağ, boygur, çöken, çanğ, tümrük ve küvrük. Savaşta ordunun önünde giden kös, davul, nakkare, zil, çevgan, çalpara, çengi harbi, zurna ve boru gibi yüzlerce vurmalı ve nefesli çalgının çalacağı müzik, savaş, tören ve oyun (spor) amaçları için özel olarak bestelenirdi.
Osmanlı imparatorluğuna Anadolu Selçuk Türklerinden geçmiştir. Şöyle ki Osman Gazi’nin kurduğu Beylik; Bizanslılara karşı birçok önlemli savaşlar kazanmış olup topraklarını genişletmiştir. Bu savaşlar neticesinde Osman Gazi’nin, Selçuklu hükümdarı Aladdin Keykubat’a yararlığını göstermek ve bu savaşlarda kazandığı bazı harp ganimetlerini Selçuklu Hükümdarına hediye olarak göndermiştir. Bu arada İnegöl kalesini de kuşatarak beyliğine dâhil ederek büyütmüştür. Bu olaylardan çok memnun kalan Anadolu Selçuklu Hükümdarı adamlarında KARA BALABAN ÇAVUŞ vasıtasıyla 1284 tarihinde Osman Gazi ‘ ye bir ferman göndererek kendisini kutlamış ve Emirlik payesi ile İstiklal (EGEMENLİK) sembolü sayılan Tuğ, Âlem Tabıl (DAVUL) Nakkare (ÇİFTENARA) Hakkaniyeti, Adaleti temsilinde Ak (BEYAZ) renkte sancak göndermiştir.
Osmanlılarca TABLI ALI’i OSMAN adı ile anılan ilk mehter nevbeti (KONSER) 1289 tarihinde Bileciğin bir kasabası olan söğüdün büyük Mescit meydanında Osman Gazi ve silah arkadaşlarının huzurunda bir ikindi vakti ayakta dinledikleri bir nevbet (KONSER) ile Osmanlının hazarda ve seferde çok büyük hizmetler verecek olan Mehter takımı kurulmuş olur. Osman Gazi ve silah arkadaşlarının ayak üzre dinledikleri bu nevbet (KONSER) Selçuklu hükümdarına gösterdikleri hürmetten dolayıdır. Bu adet Osman Gazi’den sonraki Padişahlarca da devam etmiştir
Mehter takımı yüzyıllar boyunca 3 kıtada Asya, Afrika ve Avrupa’da hazarda ve seferde önemli görevler yapmıştır. Bilhassa savaşlarda Türk ordularına verdiği heyecan ve kahramanlık ifade eden Mehter musikisi marşları ile Türk ordusu karşısında bunalan düşman orduları Türk Sancağından önce Mehter takımına hücum ederek onu susturup saf dışı bırakma faaliyetlerine girişmişlerdir
Mehter takımının yürüyüş nizamında merasime iştirak şöyledir: Önde çorbacı başı (Emir-i Âlem) ünvanını taşıyan ve başında “üsküf” bulunan mehteran bölüğü komutanı, onun arkasında sol tarafında zırhlı muhafızı ile birlikte yeşil sancak, ortada istiklal alameti olan ak sancak, sağ başta ise zırhlı muhafız ile birlikte kırmızı sancak bulunur. Sancakların arkasında ise üçerli koldan üç sıra halinde dizilmiş dokuz tuğ gelir. Sağ taraftan kırmızı sancağın arkasında, yeniçerilerin taşıdığı hücum tuğu yer alır. Tuğlardan sonra ortada mehterbaşı bulunur. Mehterbaşından sonra ise mehterin iki katı adedince çevgenler (okuyucular), zurnazenler, boruzenler, nakkarezenler, zilzenler ve davulzenler gelmekte. En arkada ise at sırtında taşınan kös bulunmakta.
18. asırdan itibaren birçok memleketlerde mehteran bölüklerinden etkilenerek buna benzer gruplar kurulmaya başlanmıştır. Bestekâr Mozart ve Haydn da mehter müziğinden ilham alarak meşhur bestelerini meydana getirmişlerdir.